Hayat çok boktansın lan. Zaten düzgün giden hiçbir şey yok.Arkadaslarımla aram limoni, derslerle limoni, tezle hiç barışamadık zaten üstüne bu da yapılmazdı laaann.Lan evren senin Allah'n yok mu? Bak günaha giriyorum yine durduk yere.Günlük hayatımı en fazla etkileyebilecek şey vuku buldu.Tadadadam kulaklığım BOZULDU.Tam olarak bozulmadı sadece sol şeysi bozuldu sağdan duyuyorum,duyuyorum daaaa nasıl duymak.3-5 dk sonra kulağım ağrımaya başlıyor,beynim zonkluyor.Ben ki,dur şunu izliyim ayy bunun yeni bölümü geldi,geçen şu dizi hakkında konuşuyorlardı malak malak insanlara baktım diye diye 10 diziyi aynı anda götüren bi insanım.Şöyle bir durumda var,hangi yeni diziye başladıysam yayından kaldırdılar be! Size sahip sesleniyorum nolursunuz Revolution'ı tekrar yayına sokun.Gül gibi diziydi ya nano teknolojilikli vurmaklı öldürmekli zıplamaklı şeyler vardı ama ayıp sahneler yoktu, kesin o yüzden tutmadı ha.Neyse işte kulaklığım bozuldu ama insan buna da alışıyor.Sağ kulağım o kadar gelişti ki sanki soldan da ses geliyormuş gibi hissediyorum bir süre sonra.Kendimce böyle yetenekler geliştiriyorum bu ara.
Derken en boktan olan 2.şey gerçekleşti.Şarj makinem BOZULDU.Hadi kulaklık tamam idare ediyorum da,şarj nasıl idare edilir? Telefonu sadece sıkılınca saate bakma, tuş kilidi açıp kapama, sevemediğim biri yanımdan geçerken sırf selam vermeyeyim diye telefonla konuşuyormuş gibi numara yapma dışında pek kullanmasam da bitiyor yine de o şarj.Odadakilerin şarjları desen kendilerine yetmiyor sürekli prizdeler.E ne olacak gidip yeni makine alınacak.Hemen öyle pat diye alınmaz önce bi araştırma yapmak lazım.Teknosa Bimeks Vatan Computer'a filan baktım aşağı yukarı aynı 60 tl civarı.Cebimde ise 62 tl var.Aman ne kadar hoş.Bursu almaya 2 gün var.Ee telefon 2 gün kapalı duramaz hani birinin arayacağından filan değil alarm için.Yoksaaa arayacak biri olsa oda oda dolaşır kızlaaaarr samsung sarj aleti,samsung var mı,hani samsun beyaz olan? Var deyin nolursunuz diye yurdu ayağa kaldırır ne lan ne kadar istiyon full doldurmaya? söyle kızım diye kafa tutacam millete.Neyse ki sevgilim yokta uslu ağır başlı takılıyorum etrafta.
Babamı aradım bıbıcım bıbıcım didim.Para atsana dedim.Hmmm tamam dedi.Babam da az ergen değil haa.Zaten canım sıkılıyordu merkeze indim bu bahaneyle.Daldım teknosaya ımm şey samsung şarj aleti var mı dedim.Samsung yok Philips var dedi.Sanki Philips var mı diye sordum mala.iiiyy tamam dedim atarlı atarlı çıktım.En yakın avea vardı,gittim.Bana dedi ki var ama 75 tl. Orada ki o ama kelimesinden hiiiç hoşlanmadım.Var ama sen alamazsın şu üstüne başına bak pasaklı der gibiydi.Ne var yani makyaj yapmamışsam, elime ne geçtiyse giymişsem, yataktan yeni kalkmış saçımla gelmişsem? Aldım elinden aleti kasaya gittim.Son param da olsa ona gıcıklık olsun diye yine alırdım yurda gitmek içinde otostop çekerdim.Ben böylede mal bi kızım işte.2 yıl önce kulaklık bakmak için Bimeks'e girdim satış görevlisi de nasıl yakışıklı.Tek tek kulaklıklara bakıyorum güya, elimde de mp3 üm.Beğendim bir tane ama o an onu alsam 1 hafta aç dolaşacam.İşte sırf çocukla konuşmak için mp3 me olur mu bilmem ne bilmem ne gibi sorular soruyorum.İtoğlu suratıma bakmadı resmen.Tartayım mı abla diye soran çocuk muamelesi yaptı bana.Ben o sinirle çektim aldım elinden kulaklığı doğru kasaya.Yanımda da oda arkadaşım var, kızım napıyon kafayı mı yedin diye çimdikliyor.Tabi o sinirle aldım o kulaklığı.Elime faturayı tutuşturdukları o an naptın kızım sen? mal mısın? diye içimden kendime naasııl sövdüm ebemden girdim ilerde ki kaynanamdan çıktım.Okula gitmek için servise binince de abi benim param yok ama na bak çok güzel kulaklığım var derim artık. O haftayı geçirmek için arkadaşımdan borç aldım.İşte bu şarj makinesi muhabbeti de tam öyle oldu.Allah'n malı git başka mağazalara sor dimi.Hiç bir bokta gurur yapmazsın böyle dandik konularda yapıyon ya nagada gerizekalısın sen yaa.hayır ayranın yok içmeye... tövbe tövbe.
Ama birşey diyim mi 40 dk da %50 şarj oldu.Valla verdiğim paraya değdi be.Artık sonra ki ay da yeni kulaklık alma umuduyla....



Saygılar..

Kız ağlıyor.ühühüh bu çocuğu kaybetmek istemiyorum.ühühüh ama diğerini de seviyorum.Bunun ilgisini,onun bilmem nesini seviyorum.Anlatıyor da anlatıyor,sayıyor da sayıyor.Sonunda ne diyor biliyor musun? İkisiyle de çıkamaz mıyım? Hee çık kızım ikisiyle de çık.hatta 3-5 tane daha bul onlarla da çık.Yedi kocalı Hürmüz mübarek.Benim hakkımı yiyorsun kabul onu geçtim çoktan, ama arkadaşlarımın hakkını da yedirtmem lan.

Efendim yalnızlıktan ödümüz kopuyor.Sırf yalnız kalmamak için,o ilgiyi,şefkati kaybetmemek için nelere katlanıyoruz nelere.Küçük düşürülmelere,kısıtlamalara,hor görülmelere..Neden? Çünkü yalnızlıktan ödümüz bokumuza karışıyor.Ya telefonuma bir daha mesaj gelmezse? Ya bir daha bana seni seviyorum diyen biri olmazsa? Ya bundan sonra sinirimi çıkaracağım kişi olmazsa ve ben sinirden kendi kendimi yersem? Ya bundan sonra "ayy benim aşkım da bana şunu aldı bilmem neyi yaptı "diye kız ortamlarında hava atamazsam? En büyük neden de ya yalnız ölürsem?

Bu kız belki de hepsini seviyordur gerçekten,bilemeyiz.Yani sevgi sadece tek kişiyle mi sınırlı  bilmiyorum.Sevgi nasıl oluyor,kaç kişiyi aynı anda sevme potansiyelimiz var,bi kalbe kaç kişi sığabiliyor? Anlamıyorum.Aynı anda 10-20 kişi sevilebilir mi bilmiyorum.Ama bu arkadaşımıza kalsa seviliyor görüldüğü gibi.Kız bunu istiyor ve halinden de memnun.Değer yargıları yok.Tek eşlilik düşüncesi yok.Yaptığım acaba yanlış mı?diye düşünmüyor bile.İhanet etmiş olmuyor muyum? Acaba o kaç kişiyle konuşuyor ? diye sormuyor kendine 

Hayatımda biri olsun ve ömrüm boyunca onu seveyim,onun dışında ki erkekler umrumda olmasın ve o kişiyi hiç bir zaman hor görmeyeyim,aşağılamayayım,hep el üstünde tutayım,bir şey olduğunda, başıma bir şey geldiğinde yada hiç bir şey yokken canım sıkıldığında ilk o kişiyi arayayım istiyorum.Belki de sırf ben tek eşlilikten yana olduğum için kızın bu hallerini fazlaca yadırgıyorum? Belki de ben geri kafalıyımdır?

Ama yok ya.Sırf yalnız kalmamak için de neredeyse hayatında ki tüm erkeklerle böyle gevşek gevşek konuşmalar,açık kapı bırakmalar filan ne bileyim yakıştıramıyorum ben kızlara.Sanki böyle olunca o kişi saflığını kaybediyormuş gibi geliyor bana.Kendini küçültüyormuş gibi.Baba evinde prenses değilmiş gibi.hahah hadise ya nerden çıktı şuan anlamadım. Neyse işte.Lütfen çok rica ediyorum sırf yalnız kalmamak için insanları kullanmayın,seviyormuş taklidi yapmayın,bırakın kendi yollarına gitsinler.Belki de mutlu etmesi gereken başka bir insan vardır engel olmayın.O kişinin de ahını almayın.(Mesela ben o kişiyi bekliyorum ve onu oyalayan kıza yada kızlara çok beddua ediyorum bilginize.Gelince de kim oyaladı lan seni diye sorup kızın ağzına sıçıcam bunu da bilsin.)

Ve son olarak da kendimce yalnızlığın tanımı;
Yalnızlık öyle tek başına yemek yemek filan değil,asıl yalnızlık yani her anlamda sevgili dost bilmem ne bakımından, günde 8 bölüm dizi izleyip üstüne de cila olarak 2 tane film izlemektir.Nah yalnızlık budur.Nokta.



Saygılar.

Öhömm öhöm tanıştırayım yeni aşkım:Jack O'connel

Bugün, daha doğrusu dün saat 15.30 gibi tezimi hazırlamam gerekirken yaa dur bi bakayım hangi filmler düşmüş nete dedim.Sonra Unbroken'ı gördüm.Normalde film izleyeceksem incik cincik eder kim çekmiş? niye çekmiş ? ne kadarla ne zaman da çekmiş? kim oynamış? dur cast'a tek tek bakayım filan der filmin bokunu çıkarırım yarıya da izlemiş olurum,sonra ayyy hiç bana göre değilmiş der kaparım.Bugün öyle olmadı.Bu filmi gördüm,daha doğrusu afişini görür görmez izlemeye karar verdim.Çünkü  o da nesiiiiii afişinde kir pas içinde cıbıldak bir adam. Azıcık sapık bir kişilik olabilirim,belki biraz, çok değil.Film hakkında hiç bir şeyi araştırmadım.Hatta yönetmeninin Angelina Jolie olduğunu film bittikten sonra öğrendim.Epeyce de şaşırıp,kendimce de tebrik ettim kadını.O kadar çoluk çocukla uğraşırken tutmuş araya da filmi sıkıştırmış.Büyük yetenek.

İşte saat 4 e doğru filan açtım filmi dolmasını bekliyorum.Malum yurdun interneti olunca böyle küçük pürüzler oluyor.Mesela bu 2 saatlik filmi izlemek için 5 saat kadar beklemek gibi.Ama küçük şeyler bunlar.Ben ki mesajına günlerce usanmadan yılmadan cevap bekleyen kızım.Bana koyar mı? Koyar tabi.Beklemek her konuda çok koyuyor be.Neyse işte saat 9 gibi izlemeye başladım ama bir yandan dur facebook a bakayım dur instagram a bakayım derken filmi bok ettim.Saat 2 ye geliyor ve benim izlemem gereken 40 dakikam daha var.Ve sabahın köründe de dersim var. Şuan izlemeyi bırakıp aman ne olacak daha sonra devam ederim der döner götümü uyurdum normalde.Ama bu film için imkansız.Çünkü baş role aşşşıııııkk oldum.Yavrum benim yaa sen nerdeydin şimdiye kadar? Hangi filmlerde, hangi dizilerde oynamış, boyu, kilosu,yaşı, ana adı, sevgili adı, hepsini hatmettim az önce.Hatta aldığı ödüllere bakarken BAFRA Yükselen Yıldız Ödülünü aldığını gördüm.Sonra durdum bi an Bafra ne alaka lan?dedim. Olumm Bafra ne zamandır yabancı oyunculara ödül veriyor? diye hayretler içerisinde kendimce yorumlar yapıyorum.Sonra tekrar bakınca BAFTA olduğunu gördüm.Yani insan cahil olur da,hadi duymaz uydurur da görmez uydurur diye de bir şey yok ki be kızım yaa.Nasıl utandım la kendimden.

Şimdi ben aşşık oldum ya bu adama, ben eğer aşık olmuşsam yaptığım ilk şey o kişinin en yakışıklı olduğu fotoğraflarından kolaj oluşturup masaüstü fotoğrafı yapmak.Evet biraz garip bi alışkanlık ama napayım valla çok hoşuma gidiyor.Tabi ki filmi yarıda kesip 5 dk içerisinde yaptım.Sizlerle de paylaşıyorum.Çünkü bu güzellikten yararlanmak herkesin hakkı.

Not:Film enfes..

Biraz spoiler:Bi tane Japon kumandan var.Adam bana bak diyor bizimkine,sonra niye baktın diye dövüyor.Bana bakma diyor,sonra niye bana bakmadın diye dövüyor.Bence o japonun içinde,ergenliğe yeni girmiş bir Türk kızı yatıyor ya neyse.Film boyunca ne sövdüm ona varyaaaaaa..





Saygılar.

Evleniyoooooooom.Yihahaha.Nişanı vizelerden sonra ki hafta,düğünü de mezuniyetten sonra ramazan girmeden çabucak yapacağız.Gelinliğimi seçtim,ama içine girebilmem için 15 kilo vermem lazım.Bu yüzden günde 32 saat spor yapmam ve su dışında ağzıma hiç birşey koymamam gerek.Ama dur yaaa niye kendimi sporla diyetle yorayım ki aşkım verir parasını aldırırız götü göbeği.Sonuçta bu işler parayla değil mi? Aşkımda ondan çok var.ehehe. 
Çalışma mevzusunu da konuşmam lazım acilen.Okuduğum bölümün mesleğini yapmak istemediğimi söylerim o da aaammmaann nolcak zaten bok gibi para var ne çalışcan bebem der,ben de cafe istediğimi söylerim o da cafe senin köpeğin olsun al 5 tane açtım der.İşte ne bileyim haftada 3 gün spora giderim böyle saunadır, kök hücredir,lazerdir, pembe maskedir ne varsa yaptırırım.Yazları Alaçatı,Çeşme kışında Uludağ filan yaparız.Baksana be hayallerim bile fakir lan.Adamın 5 cafe açma gücü var ama ben tatil için Karayipler'e Dubai'ye filan gideriz demiyorum.İnsanın hayalleri bile fakir olur mu lan..Karayipleri de iki saattir düşünüyorum ha.Açtım google a pahalı lüks tatil mekanları yazdım.Hani çok param olsa valla gezecek yer bulamam ben.Bilgisiz kör cahil topalın tekiyim .Yemin ediyorum hayatım muş hayallerim de muş benim.

Ne saçmalıyon acaba yine gerizekalı? demeyin. Bu kız uyanıkken bile rüya görmeye başladı artık hiiiçç demeyin.Çünkü bu sefer kesin bir şeyler olacak.Tüm bu hayallerim vücut bulacak.Nasıl mı?

Size kısmetinizi açtıracak yegane şeyi anlatacağım şimdi.Hazır mıyızzzzzz?!!


En başa sararsak dün akşam annemle telefonda konuşurken şöyle bir diyalog geçti;
.....
- yok kızım nolursun taşınma bak kardeşin zaten okulu bitirince kesin evlenir sen yanımda kal yalnız bırakma beni.
+ yaa anneee niye benim evlenme ihtimalimi hiç düşünmüyon acaba.? Tamam sevgilim yok.Tamam son 5-6 yıldır da olmamış olabilir ama bu kadar da acımasız olma.Anasın sen yaaa.Sanki ben de yakın zamanda birini bulacakmışım gibi,sanki etrafımda ki çoğu erkek benimle çıkmak istiyor da ben istemiyormuşum gibi konuşsana.  :(
- tamam bi sus bak ne diyecem sana.Ben bir şey yaptım.Ama kimseye demedim haa.Yanlış anlaşılır filan diye.Ben eminim zaten sen işe girince bulacaksın da işleri hızlandırayım dedim.
+Naptın kız? Naptın söyle görüşme filan mı ayarladın? Kankalarının oğullarıyla filan mı baş göz yapacaksın beni? Hani şu restorantları olanın oğluyla mı?
-Yahu yok.Hani teyzen umreye gitti ya 1 ay önce.Gideceği gün bavulunu kapatırken beyaz beyaz mendiller gördüm bunlar nedir diye sordum.Meğerse şöyle bir olay varmış.Mendile para koyuyormuşsun umreye giden kişiye veriyormuşsun, o da orada ki fakirlere veriyormuş.Verdiği kişi mendili açtığı anda senin de kısmetin açılıyormuş.
+Naptın? verdin mi sende? Verdim de ne olursun.Hatta 3-5 tane farklı farklı mendile para koyup verdim de.Böyle bol bol kısmetin açılsın da sen de aralarından seç diye çok çok verdim de.Dur ama sen cimri kadının tekisin kesin vermemişsindir.
-Verdim tabi ki
+Verdin de kaç para verdin? Para miktarıyla alakası var mıymış?Çok para koyunca çok hızlı mı açılıyormuş kısmet?Yada çok para koyunca kısmetin şöyle daha bi yakışıklı mı oluyormuş?Noluyormuş?Anlatsana ya valla çatladım.Kesin çok az para koydun sen.Gelen giden yok çünkü.Naptın o an mendil bulamadın da tuvalet kağıdına filan mı sardın? Kesin öyle yaptın çünkü 1 aydır tanıştığım tek erkek bizimkilerin arkadaşı olan bayhan kılıklı çocuk.Öğğğkkk.Onu da zaten tersledim.Nolur kısmetim o olmasın.Bir de dün 2000 doğumlu bi çocuk ekledi.O değildir herhalde.Tamam bebek yüzlü seviyorum da direk çoluk çocuk göndermemiştir herhalde kurban olduğum Allah'm.Al büyüt senin olsun dememiştir dimi? Yanlış bir şeyler var anne.Naptın yahu saracak hiç bir şey bulamadın da sırf beyaz diye tövbe tövbe.Yok ona da sarmamışsındır artık.
-hahah dur daha 1 ay oldu.Ne bileyim olur herhalde bir şeyler.Bekleyecez dua edecez.

Artık nasıl heyecan yapmışsam çığlıklar atıyorum oda da kızlaaaaarr annem böyle böyle yapmış kesin bu sefer birini bulacam ya yaşasın,diye. Benim buna benzer bazı girişimleri olmadı değil.Analı kızlı çalışıyoruz yani.Hatta şu fikir de annanemden geldi;

Bakın bir de şöyle bir durum varmış.Cuma günü de bunu yapıyormuşsun.Yani millet cuma namazındayken mendili çıkışa koyuyormuşsun gören alıp açınca senin kısmetin hooop açılıyormuş.Bunu da yapmasını söyledim tabi.Hatta her cuma yapta garanti olsun dedim.Tabi kesin benim mendili kimse farketmez ezip geçerler.Yada bulup kayıp para bulundu diye belediyeye anons verdirirler.Annem de gider alır artık parayı.Yani benim kısmet dönüp dolaşıp evde kalma olayına girer yine.Bu iş sakat bunu yaptırtmayayım.

Bak bunun bir de elmayı soyup baş ucuna koyma olayı var.Neymiş efendim o gece rüyanda evleneceğin kişiyi görürmüşsün.Yaptık odaca.Kimse bir bok görmedi.Yada artık ne görmüşsek nasıl tipler görmüşsek beyin resetlemiş sabah uyanınca,sen bunu kaldıramazsın durduk yere bunalıma girme demiş silmiş her şeyi.

Hiç biri olmadı mı? Şöyle bir versiyon da var.İlk defa kalacağın  bir evde anahtarı yastığının altına koyup öyle uyuyorsun.Sonra neymiş rüyanda evleneceğin kişiyi görüyormuşsun.Bak bakk.Haa yaptım mı? Tabi ki yaptım.Kimi gördüm dersiniz? En imkansız kişiyi gördüm.Sınıftan bi dallama.Uyanınca tövbe ettim.Yok Allah'm ben dersimi aldım,nolursun benimle dalga geçme, artık yapmayacam böyle hurafe şeyler diye.Ama bi istiare olayını da yaptırayım sonra tam tövbe edecem söz Allah'm..Bir de ara sıra kızlarla otururken öyle şakacıktan muhabbetine yani fal baktırsam olur mu? Öyle fal cafeye gidip 20 tl verip Serkan isminde birini 4 ay boyunca beklemeyecem artık söz.

Ha noldu bir de biliyor musunuz? Sırf adamı rüyamda gördüm diye onun bile kısmeti açıldı lan.oha beee.Tamam hoşlandığım tüm insanların kısmetinin açıldığı doğru ama adamı sadece rüyada gördüm be. Yuh artık daha ne diyeyim ki.Dalga konusu oluyorum artık kızlar arasında.Kankaa benden de hoşlansana diyorlar.Komik mi haaa komik miiiiii!  


Acı çekiyorum.ühühühü





Saygılar .

Çok mutsuzum lan.Öyle böyle değil.Çünkü kendimi fazlaca çirkin buluyorum.Kendim dışında herkes gözüme bi hoş görünüyor,aynanın karşısına geçip kendime bakıyorum sonra.Kaşlar 2 aydır, bıyıklar 1 aydır alınmamış.Bacaklarımı en son 14 şubatta aldım.Şimdi 14 şubat dedik diye kendi kendinize pis düşüncelere kapılmayın.Tabi şunu demeyi çok isterdim; evet kapılın aşkomla dışarı çıkacaktık mini bi elbise aldım o güne özel onunçin aldım bacaklarımı noldu kıskandın mı kezbaann? hahaha...Ama hayır böyle bir şey olmasının ihtimali benim liposuction için 5 bincik kadar parayı yerde bulmamla  eşdeğer, yani sıfır.Peki o gün niye mi böyle bir şey yaptım? Babaannem ve kardeşimle hamama gidecektik.Gerçekler ne kadar acı farkında mısın?Her ihtimal gelirdi insanın aklına da hamam gelmezdi itiraf edin.Sonra bir şey oldu hamama bile gidemedim ya la!! Ne olduğunu tahmin edebilmişsinizdir herhalde.Nasıl lanet bir günse nasıl bir bedevilikse artık sevgilim yok diye üzülemedim,hamama bile gidemiyorum lan diye üzüldüm.
Tabi ki de evde oturamazdım o gün.Kalktık kızlarla basketbol maçına gittik.Erkek fatma mısın kızım sen?demeyin,çünkü öyleyim.Beşiktaş kızım boru mu!! Neyse,maç sırasında şöyle bi konuşmaya şahit oldum yanımda oturan çiftten erkek olan kıza şöyle dedi "Sana sevgililer günü hediyem bu aşkım ".Kız burun kıvırdı ofladı pufladı.Beğenemedi kancık.Beynime kan sıçradı.İlk günüm, şeker ihtiyacım artıyor bir yandan,bir yandan ağrılar içerisindeyim ama belli etmemeye çalışıyorum.Aklımdan şöyle bi senaryo geçiyor;İki elimle kızın başını kavrayıp gözlerimi gözlerinin içine sokup sadece onun duyabileceği kadar kısık sesle"Mutsuzsun öyle mi? Beğenemedin mi lan maça gelmeyi? Biz 3 kız geldik,nasıl bir eziklik içerisindeyiz farkında mısın? Ya şimdi o çocuğa yanında olduğu için,seni buraya getirdiği için teşekkür edersin yada ben seni döverim.Zaten yumurtlarken işlenen cezalarda indirim alıyormuşuz.İndirimli diye gaza gelir daha çok döverim seni.Duydun mu beni şıllıkk!".Ah keşke diyebilseydim bu cümleleri.Kız o an sinirlenirdi ama sonradan çok teşekkür ederdi bana.Çünkü böyle sıradan şeyler için aşkısını üzmesine gerek yok bence.Aşkısılar kolay bulunan şeyler değillerdir ki.Hem bu kızlar maçlardan niye bu kadar nefret ederler anlamıyorum.Sinemaya gitmektense maça gitmeyi yüz kere tercih ederim(bu cümleden kimseye yürümüyorum yanlış anlamayın.Ama yine de bu düşüncemi hoş bulan erkek okuyucularımızla tanışmak için parti verebiliriz :P )

.Maç sinemaya göre daha samimi olabiliyor bence.Ayyy gol olduu dur bahane edip boynuna atliiim.Aa bakamayacam ben bu mala yaa.Aldı topu gidiyor yahuu.dur yüzümü göğsüne kapatayım da bu lanet pozisyonu görmeyeyim vs vs..Bunlar hep taktik kızım.Sinema da öyle mi? "Acaba kolumun böyle durmasından rahatsız oluyor mudur? Bacaklarım yere değmiyor şişti valla salınmaktan,önümüzde de kimse oturmuyor ayaklarımı uzatsam mı koltuğa? Acaba, ne kadar hayvan görgüsüz birşeysin sen der mi ki?" gibi şeyler düşünmekten filme odaklanamıyor insan.

Bu kadar aşağıladıktan sonra kalktık sinemaya gittik.Hiç birimizin sevgilisi yok ama yine de varmış gibi hareket ediyoruz.Sinemadan çıkınca da mum ışığında yemek yeriz artık biz.Hangi filme gidelim tartışması oldu bir kaç dakika.Uzun sürmedi ama,karar belli "grinin elli tonu" . Kızım ben filme girmeye utanırım lan,biletleri ben almam valla utanırım..Napsam şalımı başıma filan mı sarsam?acımız büyük gözlüğünden var mı?.Bi şekilde girdik filme,en büyük salon ve full dolu.Şöyle bi bakınayım tanıdık var mı varsa dalga geçeyim filan diye.O da neee? salonun yaş ortalaması 25 ama bir çift var ki 65ten aşağı değiller.Lan babaannem bile 65 yaşında değil.Napıyonuz siz teyze,amca?Niye burdasınız,Fikir almak amaçlı mı geldiniz?Hadi çok beğendiniz diyelim bu yaşTa napmayı düşünüyonuz?Uyuya kalırsınız benden demesi.Hatta büyük ihtimalle kalp krizi filan geçirirsiniz.yapmayın etmeyin.
Kikirdeye kikirdeye rahat 20 dk dalgasını geçtik.Ama büyük ihtimalle ben de o yaşa gelince bu tarz filmlere gitmeye devam edecem o ayrı konu.Filmin sonlarına doğru bi ses geliyo yakınlardan.Şu ortamda hiç olmaması gereken bir ses.Derken film bitti.Sağıma döndüm ki bizim mal ağlıyor.Kızım mal mısın niye ağlıyon lan diye bi 20 dk da onla dalga geçtim.neymiş anestejyaya çok üzülmüş kendini onun yerine koymuş mal.Zamansız empatinin sonu bu olur zaten.Aramızdaki temel fark bu, bunun 2 si filan gelirse sakın bana gidelim demeyin diyor.Bense serinin tüm kitaplarını almayı düşünüyorum.Böyle bir fark olmasına karşın ikimizinde sevgilisi yok.


Bu yazı çok saçma oldu.Aslında ben başka bir şey anlatacaktım sonra niye bu konuya girdim anlamadım.O zaman çirkinliğimden daha sonra bahsederiz.Öptüm canlarrr.





Saygılar .

İçimde nihayet bulmayacak tek aşk:Yemek Aşkı

  Karşı koyamadığım tek his,tek arzu,tek istek;yiyeyim. Daha çok yiyeyim. Onu da yiyeyim,ohh ne güzel yedim be! Abi her şeyden vazgeçebiliyorum yaa,istisnasız her şeyden.Yeni aldığım ayakkabıdan(kardeşim kaptı),alacağım ayakkabıdan(parasını kardeşim kaptı),hoşlandığım çocuktan(kardeşimle bi alakası yok bu direk yavşak arkadaşlarımla alakalı).Ama yiyeceğimden taviz veremiyorum.
    Çoğu akşam babam eve geldiğinde ne yemek var diye sorduğunda ben,yeaa bir şey kalmadı ki baba,annem yedi yemeğin sonunu.Dur sana hemen yumurta yapayım yada makarna?Seversin sen makarnayı babişş haaa ne dersin? cümlesini kuruyorum.
Oysa ki 1 tabaklık yemek kalmıştır,ama pişen yemekten ilk tabağı ben yediğim gibi son tabağı da ben yemeliyim.Bu devri ben başlatıp ben sonlandırmalıyım! Asıl lezzeti dibinde çünkü onun.Kilosu 60 üzeri olanlar çok iyi bilir bunu!
     Normalde şu cümleyi çok duyarsınız;ayyy kız yemek yapmaya başladım artık.Noldu biliyon muu? Artık eskisi kadar çok yemiyorum.İnsan kendisi yapınca pek yiyemiyor.
Benim kurduğum cümleler ise şöyle oluyor;anneeee ne güzel yaptım dimi.Kız senden daha iyi yaptım haa.Bak bunu ilk defa yapıyorum ama dehşet iyi yapmışım be.Eee insanın eli lezzetli olunca böyle oluyor demek ki.Dur bi tabak yiyim.Sana da koydum hee gel ye.Yemeyecek misin?Ama şimdi bunu geri dökmek olmaz bunu da yiyeyim yazık nimet.
   Bi gün kardeşim ve en yakın arkadaşımla yeni açılan bi cafeye gidelim dedik.Koca bi iş hanının terasına açmışlar.İçerisi nasıl elit,nasıl lüks buram buram zenginlik kokuyor.Bu kadar beklemiyorduk, alışık değiliz böyle mekanlara mal mal birbirimize bakıyoruz.Üçümüzde de kot tişört var.Ortamla dehşet zıttız.Normal de olsa sevmemiş taklidi yapar yüksek sesle "ayyyy hiç sevmedim kız ben burayı noluur başka bir yere gidelim"derim.Ama o an onu desem millet kafama sandalye fırlatacak.Allah beni orda çarpacak bu güzelliğe bok attığım için.
  Geçtik oturduk.Menü geldi.Aç değiliz mekan kontrolüne geldik ama böyle bi yerde de çay içeçem ben garson abi diyemezsin ki.Waffle,fondü filan aldık.Normal de aptal saptal şeyler, sululuklar yapar,hadi bi de beni tek çek,ordan çek burdan çek der kızları eğlendirir o sırada da görüş alanımda ki en yakışıklı kişiyi belirler onu  keserim.Artık nasıl kasmışsam kendimi içime kapandım resmen hanımefendi bir kişiliğe büründüm.Zaten masaların arası da uzak.Kendi başımıza kalmışız,yakışıklı yok! vahşet! 
Başka bir yerde yesem o waffle'ı tabağın boş kısımlarına desen amaçlı sıktıkları çikolata sosunu bi parmaklamadığım kalır.bıçakla o sosu alacam diye kendimi yırtarım.Sonuçta para vermişim abi.Ama o an o kadar kendim değilim ki waffle'a bile dokunmaya korkuyorum.Ne pis ne biçim bi insanmış la bu kız diyecekler garson gelip ortamın cool havasını bozduğum için beni yaka paça dışarı atacakmış gibi hissediyorum.Sonunda yedik bitirdik.Daha fazla dayanamadım "kalkın gidelim nolursunuz"dedim kızlara.Kalktık nereye gittik biliyor musunuz? Çok sıcak, çok içten,kendiniz olabileceğiniz bi yere,Ocakbaşı!  
Valla nasıl mutlu oldum tahmin bile edemezsiniz.Kimsenin kimseye minneti yok orda.Kimse nazik olmak için uğraşmıyor.Herkes çok net.Mis gibi.

Sanırım benim ruhum fakir be.
Yok yok samimiyeti seviyom ben,kesin ondan yani.

Bir insanın çocukluğuna dair hatırladığı yegane anısı ne olabilir?Daha doğrusu hatırladığı anıları arasında en belirgini ? İlk aşkı? Yediği terlikler? Daha 2.sınıfta zar zor okumayı becerebiliyorken öğretmenin, bunu 1 haftada ezberleyeceksiniz diye o yaşında gördüğü en uzun şiir olan hatta gördüğü tek şiir İstiklal Marşı'nı ezberleme çabaları? Ezberleyemeyip bunalımlara girmek okula gitmekten vazgeçmek,aile üyelerini kandırmaya çalışmak?Tabi bunlar da var ama en net olan babamın her akşam getirdiği bu mor paket.

İnsanın hatırladığı en net anısı yemek üzerineyse o kişi hakkında çokta bir şey söylemeye gerek yok sanırım. 

Saygılar .

                        
                     Yanlış anlamalar,anlaşılmalar silsilesi.
                      Bölüm 1

Bu akşam ki konumuz tüm insanlığı ilgilendiriyor,yani tüm insanlığı derken aslında sümüklü salyalı her şeyi yanlış anlayan! yanlış yorumlayıp! yanlış hareket eden! biz kızları daha çok ilgilendiriyor.Konumuz:Yanlış anlamalar,anlaşılmalar

İnsanlığın başlıca sorunlarını şöyle bir sıralayacak olursak:

1-Açlık
2-Savaşlar
3-Küresel ısınma
4-Yanlış anlamak,anlaşılmak

ilk 3'e giremese de gayet önemli olduğu aşikar.Bana kalırsa tüm sorunların başı .Çünkü birbirimizi anlamıyoruz.Çünkü konuşmuyoruz,açıklama yapmıyoruz ve konuşurken yada dinlerken de işimize geldiği şekilde yorumluyoruz.Çünkü sorunu hep kendimizde arıyoruz(en azından ben) ve daha sonra da kendimizi yiyoruz.

Örnek vermek gerekirse eğer,biri vardır hayatınız da ama tam olarakta yoktur aslında..Bazen vardır bazen defolup gitmektedir ama sürekli geri dönmektedir.Sürekli olarak sizin nasıl iyi bir insan olduğunuzdan,sizin onun için ne kadar değerli bir insan olduğunuzdan bahsedip durur.Onun için çok iyi bir dostsunuzdur.Sizden iyisi sizden mikkemmeli yoktur.Bu noktaya kadar bir sorun yoktur zaten.İki güzel arkadaşsınızdır.Yani o sizin için öyle düşünmekte,sizin ise çok başka fikirleriniz vardır.Çok hoş değil mi? 
peki sonra ne mi olur ?
Buz gibi bi akşam da sahilde dalgakıranda yan yana oturmaktasınızdır.Gerekli gereksiz konuşuyorsunuzdur.Sonra o elinde ki birasını kayanın üzerine bırakırken şu sözleri söyler "Bütün her şeyi bir kenara bırakıyorum şuan,mesleğimi,olduğum kişiyi,hayatımı"
"Hoppalaa ne diyon yaa altı üstü birayı bıraktın elinden,yine kafayı buldun sen haa"diye geçirirsiniz aklınızdan o an.Tam bunları söyleyeceksinizdir ama sonra yüzünü size döner.Gözleri bi başka bakıyordur o an,nefesi hızlanmıştır."Noluyo bee"demeye kalmadan o da nesiii dudakları sizin dudaklarınızda ve siz olayı tam kavrayamamışsınızdır o an.
Sonra mı?
Öyle romantik filmlerde olduğu gibi dur ben de abanayım o zaman abi olayı gerçekleşmeyecektir.Kimse mutlu olmayacaktır o andan sonra.Yada birbirine açılmayacaktır.Biliyon muu ben seni seviyorum aslında denmeyecektir.Bu işin sonu mutlu sonla bitmeyecektir.Sevgi kelebecikleri olunmayacaktır.Meğerse siz hep birbirinizi sevmişsinizdir filan değil olay.Zaten o an böyle bir şey beklemediğiniz için gözleriniz açık sağa sola bakmaktasınızdır ve olayın şokundasınızdır.Ve nedir aslında biliyor musunuz?Bu sizin ilk öpücüğünüzdür ve sizi sevmeyen bi adamdan almışsınızdır ilk dudak payınızı.
Ve sizin yapmanız geren şey kendinizi çekip okkalı bir tokat atıp 3-5 küfür 1 tekmeyle kendisini denize yuvarlamaktır.Artık nasıl bir şoktaysanız küçük hanım,bunu akıl edememişsinizdir ve daha sonra aklınıza geldikçe, o anı onlarca kez yaşayıp, o tekmeyi atar ve hatta üzerine de yakınınızda bulunan taş toprak ne varsa atarsınız.Ama o an değil işte.O an değil..
10 saniye sonra ise alık alık suratınıza bakmaktadır.Sizin tilkiler ise çoktaaan dönmeye başlamıştır kafanızda."ohaa o da benden hoşlanıyormuş,Allah'm çok mesudum.Ne güzel sevgili oluruz biz bunla.Nihayet benimde sevgilim olceekk.Hemde 1.80 boyundaa.Dur bakim sevgililer gününe ne kadar var?Ne alsam ki acaba?Düğün şarkımız da şu olur?Ay gıcığım o yosmaya onu çağırmayayım.Hemen kilo vermem lazım.Topuklu da almam lazım bu bodur boyla dolaşamam ya çocuğun yanında.Hiççç yanii."
Ve daha nicelerini düşünmektesinizdir.Ama bir saniye! Birşeyler yanlış gitmekte.Ters bir durum var ortada.Hislerim kaybolmuuuuşşş!! Bir yerde okumuştum eğer öpüşürken gözlerinizi kapatmıyorsanız o kişiyi sevmiyorsunuz demekmiş.Hem benim kelebeklere ne oldu ya?Nerde bu canlılar?Hani ben bir şey hissetmiyorum?Normalde heyecanlanınca zaten benim bağırsaklara vuruyor.Eee hani onlarda da kıpırtı yok? Sadece üşüyorum.Onunda bu durumla alakası yok hava bok gibi çünkü. Ee ne olacak şimdi? Aman ne olacak sanki ilk defa olduğu için acemiyim ondan yanee.Kesin ondan.Yoksa hoşlanıyorum ki?.
"Üşüdük hadi gidelim"
Alıklık sırası sizdedir.Tek kelime edemezsiniz.Kafa sallamakla yetinirsiniz sadece.
O gece uyuyamazsınız.Ağlarsınız tüm gece.Sebebini bilmezsiniz.Ve normalde kafayı yastığa koyduktan maksimum 5 dk sonra uyuyan siz tüm gece gözünüzü kırpmazsınız.Kendinize söylemeseniz de aslında her şeyin boka sardığının farkındasınızdır.Her şeyin kötüleşeceğinin.

sonra ki gün olanlar;
1 mesaj.
Mesajın içeriği:Özür dilerim böyle bir şey yapmamam gerekirdi.Olmamış varsayalım.
Ve tadadadaaammmm büyük final ;

""" YANLIŞ ANLAMIŞSINIZDIR!"""

Evet evet onun yaptığı bir şey yoktur siz yanlış anlamışsınızdır.Yoksa o tüm arkadaşlarını öpen sapığın tekidir.Hobisidir bu onun.Ve sizde onun arkadaşı olduğunuz için öpmüştür zaten.Bu size bir hediyedir yani.Lütfen değerinizi kıymetinizi bilin küçük hanım.Hayır hayır sizin ilk öpücüğünüz kimsenin s.knde değildir.Zaten böyle şeylerin ne önemi var ki?Kim hala sizin kadar tutucu ki?İlk öpücükmüş hahh.Cidden komiksiniz küçük hanım.
Tüm planları sıfırlamışsınızdır bu mesajla.Gitti canım topuklular.Yazık oldu başlamaya fırsat bulunamayan diyete.Ve hala o kişinin yosma olduğunu düşünmektesinizdir.Değişmeyen tek şey budur .

ve artık yapılması gereken:Sen nasıl şerefsizsin lan? İt misin oğlum?Kaç yıllık arkadaşınım ben senin nasıl böyle bir bok yersin?Ne kadar gevşek bi insansın sen ki hala mesaj atabiliyorsun.Dün gece bittin benim için.Arkadaşlığı da s.ktn attın.Olmamış varsayalım öyle mi? Sadece kaybol git hayatımdan bu kadar!keşke bunu yazıp kuulluğun dibine vursaymışsınız

Ama siz ne mi yazdınız? :Sorun yok.

Çünkü siz saf ,katıksız bir malsınız küçük hanım.

Çıkardığımız ders:Erkekler doğru yapar! Kızlar yanlış anlar! Ve bu hep böyledir!

Not:Yazının başında bulunan fotoğraf yazıyla pek uyuşmamakta farkındayım.Onun olayı şu çünkü;tam kalkmış yürümek için çabalarken bi anlık mallıkla telefonunuzu elinizden düşürmüş dört bir yana salmışsınızdır.Kalbinizin hızlı atmasının sebebi budur.


Çok sevdiğim "yanlış anlama" temalı bir karikatürle son noktayı koyuyorum.

  Saygılar . 




                                                                                                       Haziran 2013